ASABE, ASABİYET:
Baba tarafından akraba,
hısım.
Asabe: Kişinin baba
tarafından yakınlarına denilir. Asabi kelimesi de yakınları için sinirlenerek sırf
akrabalık duygusuyla onlan savunan kişi için kullanılır. Asabiyyet ve Taassub
ise kişinin sırf akrabalık duygusuyla yakınları için öfkelenmesi ve onları
savunması demektir. Cahiliyet devrinde taassup yaygın idi. Kabileler arasında
aşiretçilik ve kavmiyetçilik duygusuyla anlamsız sürtüşmeler, hatta çatışmalar
ve çarpışmalar süregelirdi. İslamiyet gelince bu gibi duygular yerini İslam
kardeşliğine bıraktı. Artık aşiretçilik, kavmiyetçilik ve kabilecilik değil,
İslamcılık zihniyeti yerleşti. Bütün müslümanlar kdrdeş kılındı. çarpışmalar ve
savaşlar ancak İslam dininin yücelmesi ve hakkın, hakkaniyetin savunması için
meşru kabul edildi. Zulüm ve hakslZlıkta kimseye yardımcı olmak diye bir şey
kalmadı. Hiç kimseye zulüm ve haksızlık yolunda hiç kimseye yardım etme
selahiyeti tanınmadı. Yüce dinimiz böylece cahiliyet devrinin taassubunu
kökünden kazıdı.
Asabe: Belirli hissesi
bulunmayan mirasçılara verilen bir isimdir. Mirasçıların bir kısmının mirastan
alacakları l}aklar Kur'an ayetlerinde belirli hisselerle tayin ve tesbit
edilmiştir. Anne, nene, bazı durumlarda baba, bazen kız çocuğu, yalnız anne bir
kardeşler gibi. Yukarda da açıkladığım gibi bu nevi mirasçılara Zevi'l-Furud
denildiği gibi Ashab-ı Furud da denilir. Yani belirli hisse sahipleri.
Asabe ismi verilen
mirasçılar ise, ölünün erkek evladı, bunların erkek çocukları ana baba bir veya
yalnız baba bir, erkek kardeşler, erkek kardeşlerle beraber bulunan bunların
kız kardeşleri, bazı durumlarda baba ve bunun babası gibi.